Haklıyık Ama Mutlu Muyuk?

Bazen böyle bildiğin bir şey vardır ama üstünde derinlemesine düşünmemişsindir. Ya da empati kurmuşsundur ama hissetmemişsindir. Ya da anlamışsındır ama duygusal bağın gevşek kalmıştır. Öyle bir kalp çarpıntısı yaşıyorum geceden beri..

Eşimle dün kafeye gittik. Haftasonu da çalışmıştı ve ben de daralmıştım biraz çıkalım hava alalım dedik. Projelerden, uygulamalardan, gelecekte nasıl bir yol çizmek istediğimizden bahsederken laf lafı açtı ve zaten ağır olduğunu bildiğim işi ile alakalı problemlerini anlattı. Kendisi fabrikada çalışıyor. Malum fabrika şartlarını bilirsiniz " takım lideri işçiye, şef takım liderine, ast müdür şefe, üst müdür ast müdüre " gibi ilginç bir hiyerarşi vardır.

Ezme mantığı en üstten başlar en alta kadar girer. Yani bildiğin ne var ne yok hiyerarşinin altındakilere girer. Bu kısım ; Takım liderleri, işçiler, bakımcılar, teknisyenler hayata tutunmaya çalışan, ailesine yetmeye çalışan, mesailerden (doğal olarak) kaçmak isteyen, vücut yorgunluğu ve bilumum fıtık, bel ve boyun ağrısı yaşayan  kısımdır.

Ay Gülesim Geldi #5 - Ahlak Yargılarımsıları

Öyle abuk sabuk bir post başlığı attım ki anlamlandıramadığımın üstüne basmak için.. (haydaa)

Bana komik gelen aslında toplumsal ahlak yargıları ve çeşitleri. Yani örneğin bir insanın arkasından hunharca dedikodu yapmak ve kuyusunu kazmak sıkıntı değil ama saç telimin görünmesi ahlaksızlık..

Sonra bir de şey var karşı cinsle aynı ortamda asla bulunmamalıyız ama erkekler için skor sayma mevzular var (iğrenç)

Gelinlerin hizmet etmemesi çok büyük felaket ama kendi hallerinde kendi işleriyle uğraşmaları kabul edilemez bir şey..

Marketten ped alınca poşete koymalıyız ama prezervatif kasanın yanındaki raflarda durmalı..

Ay Gülesim Geldi #4 Kampçılık ve Uçuk Pansiyonlar

Resim temsili, bizim yorganımız yohh

3 gündür falan eşimle kamptaydık. Deniz kıyısına kurulan cinsten. Geçen sene de deneyimlemiştik ama bu kadar haşlanmamıştım. Zekam henüz " ikindi güneşinin rüzgar varsa yakmayacağı " yönünde çalıştığı için omuzlarımı eve nasıl geri getirdin hatırlamıyorum. Bikini izi adeta 3 vakte kadar bir yol.

Gitmeden önce pansiyon araştırıyordum ama en ucuzu gecelik 200 tl (bu hayatın kahvaltısı mahvaltısı yok) türünde olduğu için, haydi dedik çadırı alalım da gidelim. Suyu 1.5 tl' ye satan bir Karadeniz kıyısı beldesine attık çadırı. Aşırı rüzgarda uçmadan çadır kurmayı öğrendik. Tuvaletlere yakın dolaştık falan. İdrar mühim mesele.

Ay Gülesim Geldi #3 - İşsizlikle Başa Çıkamama Yöntemleri

Ne fark ettim biliyor musun? Sabahları henüz ayılmamışken ya da ayılmışım ama afyonun patlamasına şöyle yarım saat falan varken çok daha cesaretli oluyorum. Öfkeli de olabilir bilemedim. Bir anda aydınlanma yaşayıp "Ya ben napıyorum bu ne biçim hayat, neden hep erteliyorum ruhumu beslemeyi, sokayım böyle işe" diye söyleniyorum. Ardından haftasonu ise eşime yönelip " niye evde oturuyoruz lan kalk çıkalım bıktım monotonluktan " diye carlamanın ardından (sabah saat 7 bu arada) gidip bir kahve içiyorum. Kendime gelince de diyorum ki " Eheh amma terör estirdim yine ya"

Bu estirmelerimin altına bir iniyorum bakıyorum ki meğer işsizlik ve ekonomik sıkıntıdanmış. Sonra diyorum " otur aşşağı da şu yazılımı doğru düzgün öğren, ilerde gezersin az daha dayan"..

Dayanıyorum dayanıyorum haftanın 4 günü planlı bir şekilde kod yazarak ve proje geliştirerek geçiriyorsam, kalan 3 günü " Neden beeeenn " diye depresifleşiyorum.

Ay Gülesim Geldi #2 - Takdir Mevzuları

Şimdi başlıktaki takdir kelimesiyle kendimi ilkokul yıllarına götürdüğüm gibi seni de götürdüm sanırım ama duur. Sabahın köründe kalkıp okula gitmeler ve bunu rutin şekilde yıllarca tekrarlamak, ev ödevleri, hocaların bağrışları, tenefüslerde uğranılan zorbalıklar, okul yolunda yaşanan tacizler falan. Hiç girmeyeceğim o konuya için kararmasın. Çünkü içini karartacak daha güzel bir konum var :D

Tee bu yaşa geldim (30' a yeni girdim ama 29 say sen onu), doğru düzgün "takdir gördüğüm konular" nelerdi acaba diye düşünürken fark ettim ki pek bir şey çıkmıyor heybeden. Mesela makineler, arabalar, motosikletler, uzay araçları hep ilgimi çekmiştir. Bununla ilgili araştırmalar yaparım hatta teleskobum bile var. Ama kuzenimin yaptığı kek ne güzel de "kabarıyor" diye övgüleri o toplar sülale büyüklerinden.

İş bana dönünce "ne o saçma sapan şeylerle ilgileniyorsun erkek misin sen?' e gelir mevzu. Oysa ne uzay gemilerinin ne de Vespa tarzı nostaljik motosikletlerin cinsiyeti yoktur, renklerin de cinsiyeti olmadığı gibi..

Ay Gülesim Geldi #1 - Öfkelendirme O Zaman

İnsanlar sizi önce öfkelendirir. Sonra neden öfkelendiğiniz hakkında durup düşünmek yerine, sizin öfkeyi dışa vurum yönteminizi eleştirirler. 

"Bağırma", 

"Hareket Etme", 

"Öffleme", 

"Ellerini Ovuşturma", 

"Yazı Yazma ",

" Kimseye Bahsetme"

" Müziğin Sesini Kıs "

" Dans Etme "

" Deli Misin "

" Ağlamasana "

Benim en kötü savunmasızlığım bağıracağım zaman ağlamaya başlıyor olmak. Böyle bağırsan da bağıramıyorsun ya.. O ses çatallaşıyor ciyak ciyak çıkmaya başlıyor. Bi de insanın dilinin kemiği yok Allah ne verdiyse. Valla çözümü olan varsa bana söylesin. Olumlamaları da denedim. Zihnimi güzelliklerle ne zaman doldurmaya çalışsam, haberleri izlediğim vakit ne var ne yok gidiyor. Haberleri izlemeyi bıraktım ama maruz bırakıyorlar kaçamıyoruz. Tvde olmasa yolda, yolda olmasa sosyal medyada, orada olmasa laf söz arasında..

Hele bir de ne sıcaak Marmara yaniyüür yaniyüür. Elime tabanca alıp güneşe ateş etmek istiyorum da onun da suçu yok ki. El birliği ile sıçtık dünyanın ağzına. Daha bunlar iyi günlerimiz. 3 senedir kar görmedik kaar. Anacığım anlatıyor da dizlere kadar olurdu diye. Ben de hatırlıyorum çocukken okulların kar tatili yaptığını. Şimdi nerdeee

 Elin Avrupa memleketleri ohal ilan ediyorlar bir buharlaşarak yaşıyoruz. Mesela eve gelirken götümün yarısı buharlastı. Bıraktım dolmus koltugunda. Çünkü mini minnoş camlar serinletmeye yetmiyor. Ama bir şey fark ettim ne zaman elime yelpazeyi alıp öfleyerek serinletmeye çalışsam kendimi şöfor klimayı açıyor. Biraz ballılık da yok değil

Aslında iç dökmek istediğim başka bir konu var da onu bir sonraki posta saklıyorum. Derhal geliyor

Akıl sağlığını koruyangillere selam olsun :)

Tanışma Faslı

Günlüğün raftan inme vakti geldi. Zihnimin durmaksızın konuşmasından yoruldum. Dökmek gerekliydi. Döküyorum içindekileri.. Umarım dostluklarımız daimi olur :)