17 Ağustos 2019 Cumartesi

Ay Gülesim Geldi #5 - Ahlak Yargılarımsıları

Öyle abuk sabuk bir post başlığı attım ki anlamlandıramadığımın üstüne basmak için.. (haydaa)

Bana komik gelen aslında toplumsal ahlak yargıları ve çeşitleri. Yani örneğin bir insanın arkasından hunharca dedikodu yapmak ve kuyusunu kazmak sıkıntı değil ama saç telimin görünmesi ahlaksızlık..

Sonra bir de şey var karşı cinsle aynı ortamda asla bulunmamalıyız ama erkekler için skor sayma mevzular var (iğrenç)

Gelinlerin hizmet etmemesi çok büyük felaket ama kendi hallerinde kendi işleriyle uğraşmaları kabul edilemez bir şey..

Marketten ped alınca poşete koymalıyız ama prezervatif kasanın yanındaki raflarda durmalı..


Küçücük çocuklara uzun taytlar şortlar giydirmeli ve rüzgarda saçlarının dalgalanması başkalarını tahrik etmemeli. Ama yine aynı küçücük çocuklara istismar uygulayınca "soktumunun aile itibarı" denilen şey ortaya konuluyor ve herkes susuyor. (kusmak üzereyim)

Allah' a Tanrı dememelisin çünkü kendi dilinde ibadet etmek seni günaha sokar ve toplumdan dışlanmana sebep olur. Ama " Melekler böyle istedi altınlarınızı bize verin" diyerek milleti dolandıranlara " Woow elbette. Cennetin anahtarını çıkarken komodinin üstüne bırak" diyoruz..

Kadınları koştur koştur hastaneye götürüp " gadıın doktor getirin lan " diye böğüren ayılara " niye okutmuyorsun o zaman kızını, doktor olsun madem " diyince, " banane başkası okutsun" diyen hıyarlarla aynı yerde yaşıyoruz.

Ezberci sistemde matematikten sıkılan çocukları aptal diyerek eşit ağırlık ya da sözel sınıflara dolduruyoruz. Matematik ve fizik seven çocukları da " sen mükemmel bir detaysın hadi aslanım " diyerek ülkenin dahisi ilan ediyoruz.

İnsanların hevesini kaçırmayı ve patavatsızlığı " ama ben dürüstüm" diyerek örtbas ediyoruz. Fakat biz gördüğümüz yanlışları uygun üslupla dile getirsek hadi ortalık ayağa kalkıyor.

Evlerimizi diğer insanlarınkine benzer mobilyalarla doldurmadığımız için " ucube, garip, bu ne böyle, öğrenci evi mi" diye alaya alıyoruz. Bir koltuk takımına asgari şartlarda yaşarken; 15bin lira vermediği için takdir etmek yerine, " bu zaten hep böyle asiydi " diyerek malın önde gideni bir üslupla yaftalıyoruz.

Sadece kapalı olduğu için ya da sadece açık olduğu için belirli bir derneğe ve cemaate üye zannediyoruz insanları. Açıkları " yollu zaten bu ", kapalıları " yobaz zaten bu " diye ötekileştiriyoruz.

İnsanın elinde fantastik roman görünce " ııııı çocuk kitabı mı okuyorsun " diye alaya alanlar, başkasının elinde dünya klasiği görünce " baksana ne zeki insan woow " diyorlar.


Dünyanın en güzel şeyi gülümsemek ve kahkaha atmak iken, bunu " ahlaksızlık iffetsizlik " olarak lanse ediyoruz. Ama böğürerek taciz eden topluluğa sesi çıkmıyor kimsenin.

Erkekler  az konuşunca " Aa sıkılmıştır tabi ortamdan erkektir ne olacak " diyoruz. Kadın sessizleşince " Bunun da amma götü kalkık, bizi beğenmiyor da konuşmuyor haspam " diyoruz. (bu madde başıma çok geldi. salakça)

Mesleklere cinsiyet atfediyoruz. Mühendis erkek, Astronom erkek, Yazılımcı erkek.. Sen kadın işi yap git hemşire ol öğretmen ol diye, çükü ya da memesi olmaya meslek dallarının içini farklı cinsten insanlarla doldurmaya çalışıyoruz..

Erkek(!) mesleği yapan kadınlara erkek fatma, Kadın(!) mesleği yapan erkeklere de nonoş diyoruz.. (kusmaya başladım)

Size erzak almak için ihtiyaç duyduğunuz 25 tl indirimi çok gören ev sahibi, yanınızdan geçerken sizden selam vermenizi bekler. Vermeyince de saygısız terbiyesiz der ve tüm evlatlarını size karşı doldurur. (Siz bağcıklarınızı cözerken karşı dairenin kapısını, piçliğine hızla açıp kapatmak gibi küçük tepkiler )

Sistemde yanlış gördüklerimizi dile getirince muhbirler tarafından şikayet ediliyoruz. Fakat kan kusup kızılcık şerbeti içtim, şükretmeliyim diyenleri destekleyince işte gerçek müslüman diyoruz..

Filmde ya da dışarıda hiç fark etmez birbirlerini yanaktan dahil olsa, öpen çift görünce buna " ahlaksızlarr şerefsizlik bu, çoluğumuz çocuğumuz var bizim " diye karşı çıkıyoruz. Fakat insanlar birbirini öldürürken, döverken, küfür ederken, kadına ve çocuğa şiddet her yerde bas bas bağırılırken kulaklarımızı kapatıyoruz (ahlaki normunuza tüküreyim)

Daha fazla devam edersem kendimi kaybedeceğim. Maruz kaldığınız ahlak bekçilerinin, saçma sapan ahlak yargılarını yorum olarak bırakabilirsiniz a dostlar. Hep beraber söveriz.

Bu arada artık kaldıramayacağımı düşündüğüm zaman makarasını yapmaya başlıyorum işin. Çünkü gerçekten kafayı yedirtiyor insana. İzahı olmayan şeyin mizahı olur hesabı..

Eşimle bir yerde oturuyorsak mesela, garson arkadaşa el ediyoruz. Gelmeyince birbirimize " Bence öpüşelim o zaman dövmek için bütün kafe gelir nasılsa " diye alaya almaya başladık.




Kaldıramıyoruz anam napiim.. Bir bitmiyorlar ki.. Her yerdeler



13 yorum:

  1. Haha trajikomik hikayemiz.. güzel tespitler ve;
    İnsanın elinde fantastik roman görünce " ııııı çocuk kitabı mı okuyorsun " diye alaya alanlar, başkasının elinde dünya klasiği görünce " baksana ne zeki insan woow " diyorlar.
    Şu olay yüzünden senelerce kitap tercihimi çok yanlış yapmışım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. off aynı dertten defalarca ben de muzdarip oldum koymak istedim maddeyi. Kitap kılıfı kullanıyordum bir aralar hatta. yırttım attım kılıfı en sonunda sınırlenıp :))

      Sil
  2. evet doğru bizim çifte standartlı, yalancı, tembel, saygısız insanlarımız işte. kaba, pis. bizim ülke böyle. avrupa, kanada filan bunları aşalı çok olmuş. yazık bizim ülke insanlarınaaa. böyle cahil insanlar arasında yaşadığımız için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçekten ben de hayret ediyorum. Yani evrende keşfedilecek trilyonlarca konu varken hala insanlar birbirinin kuyusunu kazma peşinde. Bilim yapanı kaçırırız, başarıları olan insanlara boş insan der geceriz falan. gercekten cok sınır bozucu

      Sil
  3. Tebrik ediyorum ben bu yazıyı, ayakta alkışlıyorum hatta. İki yüzlülüklerini tokat gibi suratlarına çarptığın için sevgili tozlu günlük. Bunlara arada sırada aslında sıksık çarpmak lazım. Yoksa bu madde madde sıraladığın iki yüzlülüklerinde haklı olduklarını sanma duygusuna kolayca kapılıyorlar.

    İlave edecek ne kaldı diye düşünüyorum, saçını göstermeyen o pek 'dindar' lardan hep çektik ne çektiysek. Pek bi dindar şahıs! dört ayrı yerden maaş alıyor, ortaya çıkarınca "Sabrımızı sınamayın" diyor ne yapacak merak ettim 8 yerden mi maaş almaya başlayacak? Alayı ahlak tutulmasına uğramışlar ama bizlere ahlak, din öğretiyorlar. Hele o kapanmak - açılmak! İnternette görsellerde "sevgilisine kocasını öldürttü" yazıp tıklasınlar bakalım karşılarına gelenlerin kaçı kapalı, kaçı kapalı değil?:) Denemesi bedava:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçekten çok doğru noktaya parmak bastın hele müge anlının programlarından sonra hayretle takip ediyorum haberleri. normalde çevremde kapalı ve etliye sütlüye karışmayan, gerçekten işinde gücünde olan insanlar var. ama diğer tarafta da bunların tam tersi örnekleri görüyoruz. Teyzelerim kapalı ama onlara göre ben havalı, normal erkek arkadaşları olan, asi, cazgır, ev işinden anlamaz, yarım kadınım. Çok komik değil mi :) burada yanlış anlayabilecek arkadaşlara özellikle belirtmek isterim ki olay açıklık kapalılık mevzusu değil, olay kendini Tanrı gibi görüp insanları cennet-cehennemlik olarak yargılayan 2yuzlulerın davranısları..

      Kamu spotunu da yaptığımıza göre, değerli yorumun için çok tesekkur ederim bu arada valla anlaşılmayı cok ozlemısım ^.^

      Sil
  4. Ne yalan söyleyeyim, şu saç kılından tahrik olan aşağılık insanımsılardan da sırf onları tahrik edeceğim korkusuyla boş kafa kıllarını kapatanlardan da nefret ediyorum. Ailevi ve kültürel baskıdan dolayı başını örten biçare bacılarım üzerine almasınlar lafımı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sırf bunları yazdık diye şikayet bile alabiliriz. Fikri hür dile getirmek bile tedirgin ediyor beni. İsteyerek kapananlara hiç lafım yok. Benim lafım kendisi gibi olmayan herkesi zorla kendine benzetmeye çalışanlara. Örnek : teyzelerim :/ Kıllarımı alma yöntemime bile laf söylüyorlardı. Aa jilet mi ne salakça derhal ağda yaptır diyenler var. Jiletten memnunum diyince de burun kıvıran. çok ilginç kıl linci yemek :D

      Sil
  5. Montaigne'nin dediği gibi; ''Dünyanın en büyük cezaevi cahil insanın kafasının içidir.'' Şeffaf parmaklıkların ardında yaşayan bu tür güruhlar ne eline, ne diline söz geçirebilir. Bir çatı altında toplamaya gerek yoktur çünkü; hangi evin içine koysan içi gibi kir eritir.
    Yazdığın maddelerin üzerine konuşmak bile yoruyor artık beni, çok haklı bir serzeniş olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Montaigne de sen de ne güzel söylemişsin ağzına sağlık. Ben de yoruldum gerçekten çok yoruldum. Adımımızı attığımız bütün hava boşluklarının caniler ve ahlak kumkumaları tarafından doldurulmuş olmasından o kadar yoruldum kii..

      Sil
  6. Yemin ederim az önce haberlere göz atıyordum kadın cinayetlerine denk geldim lanet olsun ki yine ölmek istemiyorum diyen bir kadını gördüm.. girdiğim şu postun üstüne eklemek istediğim milyonlarca küfür birikti içimde. Gerçekten kusmak istiyorum vallahi de billahi de kusmak istiyorum

    YanıtlaSil