3 Ağustos 2019 Cumartesi

Ay Gülesim Geldi #3 - İşsizlikle Başa Çıkamama Yöntemleri


Ne fark ettim biliyor musun? Sabahları henüz ayılmamışken ya da ayılmışım ama afyonun patlamasına şöyle yarım saat falan varken çok daha cesaretli oluyorum. Öfkeli de olabilir bilemedim. Bir anda aydınlanma yaşayıp "Ya ben napıyorum bu ne biçim hayat, neden hep erteliyorum ruhumu beslemeyi, sokayım böyle işe" diye söyleniyorum. Ardından haftasonu ise eşime yönelip " niye evde oturuyoruz lan kalk çıkalım bıktım monotonluktan " diye carlamanın ardından (sabah saat 7 bu arada) gidip bir kahve içiyorum. Kendime gelince de diyorum ki " Eheh amma terör estirdim yine ya"

Bu estirmelerimin altına bir iniyorum bakıyorum ki meğer işsizlik ve ekonomik sıkıntıdanmış. Sonra diyorum " otur aşşağı da şu yazılımı doğru düzgün öğren, ilerde gezersin az daha dayan"..

Dayanıyorum dayanıyorum haftanın 4 günü planlı bir şekilde kod yazarak ve proje geliştirerek geçiriyorsam, kalan 3 günü " Neden beeeenn " diye depresifleşiyorum.


Şimdi üniversite tercih dönemine kaydıralım biraz sohbeti. O zamanlar tabi yönlendiren yok, bilgisayar eve daha lise 1 zamanında girmiş. Onu da "aman bozmayayım sadece msn' ye girip çıkayım" diye kullanıyorum.Araştırma yapayım bilgi edineyim falan yok. Zaten o yıllar ağır depresyon ile geçmiş, lise zamanım leş gibi. Mutlu anım var mı desem yok. Okulun popüler kızları ve çocukları hep ezme peşinde. Lan altı üstü dümdüz bir lise, ne bu Amerikan koleji havaları. Saç baş zaten bildiğin emo. Kendini bir yere koyamıyorsun, ailen dışında kimse seni sevmiyor. Dertleşmek için psikolog kapısı aşındırıyorsun falan. Öyle leşş zamanlar.

Artık tercih zamanı dediğin tek şey şu şehirden bir kurtulayım neresi tutarsa tutsun. Ben Allahtan hangi bölümü tercih ettiysem onu sevdim. Yani kaptırıyorum kendimi hemen adapte oluyorum. Hamam böceği gibi dakikasında uyum sağlarım.Puanım pek çok yere yetiyordu ama ben ne yaptım gittim tercihlerin yerini değiştirip başa kimya yazdım. Gittim güzelce okudum, laboratuvar desen hak getire. Sanki gazetecilik okuyoruz mk. Benim cam erlenleri, büretleri havada çevirip jonglörlük yapmam gerekirken, sınıfta kağıt üstünde mol hesabı yapıyorduk. Nitekim okuldan verim alamadık. Zaten verim alsak ne olur mezun olunca verimin kralını aldık: Babayı yani.

İdeallerle girdiğim üniversiteden "Yerim böyle aşkın ızdırabını. İşe gireyim de öğrenirim laboratuvar işlerini" diyerek mezun oldum. Gittiğim 12.iş görüşmesinden sonra bunun böyle olmadığını anladım. Çağırıp dalga geçenler mi dersin, biz aslında depo elemanı erkek arıyorduk siz niye geldiniz diyenler mi dersin. O fabrika mı güzel bu fabrika mı güzel diye at yarıştıran İk personeli mi dersin. Ayy yazarken bile fenalık geldi

Ben böyle 1 sene boyunca işsiz kalıp açıktan bir bölüm daha patlatayım boş durmayayım bari dedim. Gittim açıköğretim bölümünü de bitirdim. Üstüne gittim kurstan finans programları eğitimi de aldım. Hahh dedim tamam artık olur. Her fabrikanın kimyacıya ihtiyacı yok ama her işletmenin finansçıya ihtiyacı vardır. Nahh vardır. Yokmuş meğer. 1 sene kadar da bunun işsizliğini çektikten sonra bari dedim ingilizcemi geliştireyim.

Sims oynayarak öğrenmiştik zamanında, sonra Bbc ile devam etmiştik. Kurslar, birebir diyaloglar falan derken Toefl' a girerim bari diye hazırlanıp, fiyatlarından dolayı Yds' ye girdim. Nasılsa dedim alırlar bir yere sonuçta İngiliççe. Tabi bir yandan mağazalara, fabrikalara, her yere ve her şeye başvuruyorum, ara ara görüşmelere gidiyorum falan.


Yds' de istediğim sonucu alamayınca binbir küfürle bir yandan iş arıyorum bir yandan evde kendimi geliştirmeye çalışıyorum, dedim bu böyle olmayacak. "Otur bi aşağıya. Şööyle bir düşün aslında senin istediğin ne. Birbirinden alakasız bölümler okudun, işsiz kaldın, mesleklerinden soğudun. Bak bakalım ne istiyorsun." Tabi bir yandan geleceğin meslekleri nelerdir diye araştırıyorum. O kadar da özverili bir araştırma olmadı tabi. Sonrasında dedim "Tamam, benim bilgisayar bilimlerine ilgim var. Zaten hep demez miydim keşke Shazam uygulamasını ben yapmış olsaydım ya da Instagramı ya da Youtube' u. Ben kamera karşısı sevmem, insanlar benim yaptığım şey sayesinde medyada var olmalılar. Altyapı ilgimi çekiyor, karışık bağlantılar, algoritma, sızma testleri, siber güvenlik. Bunları öğrenmek istiyorum " dedim çıktım yeni bir yola.

Oyun yapımı ile ilgilendim ardından C# programlama dilini öğrendim sonra vazgeçtim, dedim Java öğreneceğim. Yaklaşık 8 ay önce Java' yı öğrenmeye başladım.. Bir yandan robotik kodlama kursuna gittim, yarışmaya katıldık ekiple, derece aldık falan derken bir iç huzuru yaşamaya başladım. Sanki böyle yıllardır kayıp olan bir puzzle parçasını bulmuş gibi... Ve inanır mısın gerçekten ne istediğimi 30 yaşında keşfetmiş olmak, "geç mi kaldım " hissini sık sık yaşatıyor ama #şükürmoment demeden de geçemiyorsun.. Bir yandan da ekonomik olarak sıkıntılı bir dönemdeyiz ülkecek malum. Bir de üstüne kirada otur, eve erzak mı alsam yoksa denize gidip yüzsem mi diye birinden birini tercih etme durumu kal. Bunlar hep darlıyor insanı.


"La bu paraya noliiiiyy ne ara bitti yine, ayın 5' ine çok var, sıçtıkk " şoklarıyla yaşamaya çalışıyoruz. Tam dedim hadi bari bir yere girip çalışayım akşamları yazılıma devam ederim diye tekrar başvurulara başladım. Satış danışmanı ilanına 5600 kişinin başvurduğunu görünce tamam dedim. Sen otur oturduğun yerde yine kafa bulandırma. Çevremdeki 3 kişi daha işsiz. Biri Endüstri Mühendisi, diğeri Çocuk Gelişim mezunu, bir diğeri ise Biyolog. Üçümüzü aynı odaya kapat fırtına yapacak beyin kalmamış, pirinç lapası gibiyiz bu aralar.. Ama geçecek.. İnanıyoruz..

Geçen hafta İşkura gittik. Cehennem kalabalığı ve hepsi bizim gibi genç. Baya ilginç bölümler öğrendim. Sanayi şehirlerinde işsiz gezen makineciler varken benim hiç şansım yoktu. Biz de Java' dan ilerliyoruz ama hadi bakalım. İnsan ister istemez " ben ne zaman para kazanacağım, bırak gezmeyi etmeyi, hayatı idame ettirmek için lazım kodumunun para denilen kağıt parçası" diye geziyorum bu aralar ortada. Bir de farklı bir şeyle uğraşınca vicdan azabı çekiyorum. " Oğğlum var yaa şimdi bununla uğrasacağına bug' larını çözsen ohooo" diye. Hiç susmuyor bir de..

Bu arada instagramı ellemeyi falan bıraktım. İstisnasız herrrrkeeess tatilde, okyanus kıyısında, denizde, kokteyl içiyorlar, çok eğleniyorlar, havuzlar, partiler, antik kentler.. Gittik biz de gitmedik değil ama geçmişe de takılı kalamıyor ki insan. Hep " ya bir daha hiç bir yere gidemezsek, ben gezi insanıyım kurt gibiyim, açık arazileri keşfetmem lazım " diye yardırıyorum bu aralar.



Kanalıma abone olmayı ve beğendiysen beğen butonuadhdfshfgs



Öpüyorumm








16 yorum:

  1. Ne desem bilemedim böyle pırıl pırıl gençlerimizin iş bulamaması beni yaşlı hatta artık bu dünyada fazla zamanı kalmamış biri olarak çok üzüyor. 60'lı yıllar böyle değildi, kimya bölümünü mü bitirdin, öyle kpss vs. yoktu, hemen bir liseye kimya öğretmeni olarak atanıyordur. Emekli olana kadar mis gibi çalışıyordun. Çok kötü bir döneme denk geldi şimdiki çocuklar...gençler....:( bir yanda da dört ayrı yerden maaş alanlar var. Zehir zıkkım haram olsun onlara...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o farklı yerlerden maaş alıp iş yerine adım bile atmayanlara acayip kıl oluyorum. Gerçekten çok kötü bir döneme denk geldik daha bugün bir posta daha mutsuzluk krizi geçirip gelecek kaygısıyla yoğruldum tekrar. Psikologa gitsem diyorum seansı 200 lira o da bizde yok sigarayı bırakmaya calısıyorum sinirden bir dal daha yakıyorum :)) İnşallah düzelecek diye diye avunuyoruz ama bakalım :/

      Sil
  2. of ya haklısın, işsizlik var işte. ama sen yine de ne olursa olsun iş bul yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy yaşadığım memleketi bir görsen göya sanayi şehri ama cıkkkk cağırmıyorlar bile gorusmeye. Çıldırmaya az kaldı doktorum nerdeeee :D

      Sil
  3. Bu kadar donanımla mutlaka iş bulursun. Rahmetli annem herkesin nasibi ayrılmıştır der... Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah temennimiz o yönde. Kobiler esnaflar birer birer kapatıyorlar ama umarım yakında düzelir :/

      Sil
  4. Eleman almayı bırak, eldekileri çıkarıyor iş yerleri ama ben bububda geçiş dönemi olduğuna inanıyorum. Neler görmediki güzel ülkem, geçecek inşallah ve bu kadar donanımlıyken sen ve diğerleri de bir rahat nefes alacak inanıyorum ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında donanımlı da sayılmam çok şeye ilgim var ama işverenlerin istediği gibi bir şeyde uzay ötesi olamıyorum sanırım :) umarım biran önce geçer ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünmekten kitap bile okuyamaz oldum :/

      Sil
  5. bu süreci çok iyi değerlendirmişsiniz zaten şundan emin olalım ki, ne olursa olsun, ne kadar adaletsizlik ve olumsuzluk olursa olsun, emek verip kendini donatan bir insan er geç hak ettiği yere gelecektir. bu süreci sadece sizi hazırlamak ve daha iyi yapmak için bir süreç gibi düşünün .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. temennimiz bu yönde çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Elimden geldiğince bu süreçte psikolojimi ve motivasyonumu korumaya çalışıyorum artık dayanabildiğimiz yere kadar

      Sil
  6. Bende üniversite sınavına ikinci kez girdim, tercih sonuçlarımı bekliyorum. Henüz on dokuz yaşındayken gelecek kaygısını bu kadar hissedeceğimi tahmin etmemiştim. Epeydir işsiz üniversite mezunlarını, parlayan yeteneklerin sönüşünü gördükçe kendimi geliştirip yurt dışına atmayı düşünüyorum. Yoksa Türkiye'de dilse dil, eğitim ve donanımsa hepsini en üst düzeyde sunsan önlerine yine olmuyor. Henüz çok gençken çizmek istediğimden yolumu hep ters gitti sanırım bir şeyler. Üniversite başlıyor, harçlığımı çıkarayım diye başvurmadığım yer kalmadı,hiç bir işveren yüzümüze bakmıyor öğrenci diye. Bu şartlarda kendini geliştirmiş mezunlara sıra geleceğini hiç sanmıyorum. Kod yazmak ve bilgisayara olan ilgi benim gözümde hep bir adım önde olmuştur neticede kendini geliştirdikten sonra kendi işini bile kurar insan bilgiasyar üzerinden.
    Çok akıcı ve eğlenceli bir üslupla yazmışsınız, beni direk içine aldı yazı, takibe aldım. Umuyorum ki dileklerimiz gerçekleşir. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için. Keşke senin yaşındayken ben de bu kadar bilinçli ve özverili olsaydım bambaşka bir yol çizerdim. İmkanın varsa yurtdışı fırsatlarını kacırma derim hem ufkunu açmak açısından hem de karamsarlığı bir nebze olsun atmak açısından.. Türkiyede yaşarken buradan başka dunya yok gıbı gelıyor ınsana. Turist olarak gittiğimde bile bambaşka bir özgüvenle dönmüştüm yurtdışı tatilimden.. Umarım istediğin sonucu alırsın. Senin gibi aydınlık fikirli gençlere uzaaayyy ötesi ihtiyacımız var ♥ :)

      Sil
  7. kısmetiniz nerede ne zaman ortaya çıkacak kimse bilemez tabi ama inşallah sabrınız bitmeden en sevdiğiniz işi yaparsınız. Bazen oluyor üst üste geliyor ve sabır sabır sabır demek zorunda kalıyorsunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah valla ne güzel dediniz sabır bitmeden olur bir şeyler. Ümitsizliğe düşmemeye çalışıyorum :)

      Sil
  8. Farklı hayatlar, aynı sorunlar.. Ağıllı bölümleri bitirenler bile issiz artık. Maalesef .. ama atlatacagiz bu günleri.
    Ben de Instagram'a dokunmuyorum , ciddi soğudum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gercekten okul onemli dediler bolum onemli dediler oyle bir doneme denk geldik ki hic birinin faydasi yok. Umarim biran once atlatiriz bu gunleri

      Sil